27 Nisan 2008 Pazar

HASTALIK YAPICI PROTOZOALAR VE ETKİLERİ


KÖK BACAKLILAR

  • İnsanda amipli dizanteriye, bazen de karaciğer, akciğer, beyin, dalak ve deri gibi organ ve dokularda amip abselerine neden olurlar.Bu amip türü lağım sularının içme suyuna karışması ve sulamada kullanılması veya insan dışkısının gübre olarak kullanılması suretiyle yetiştirilen sebzelerin çiğ yenilmesi sonucunda "Kist" halinde ince bağırsağa oradan da "Trofozoit" olarak kalın bağırsağa geçer.Burada enzimler çıkararak hücrelere zarar vermek suretiyle derin ülserlerin oluşmasına ve kanlı ishalle kendini belli eden amipli dizanteriye neden olur.
  • Doğada serbest olarak yaşayan amip türü:Sulu ortamda iki kamçılı şekiller meydana getiri.Diğer ülkelerde tatlı sularda yüzmeyi takip eden bir hafta içinde beyin intihaplanmalarına neden olduğu bilinir.Ateş, baş ağrısı, ense sertliği ,bulantı ve kusmayla hızlı ilerler.Hemen öldürür;daima öldürücüdür.


KAMÇILILAR

  • Kamçıların bir kısmı sindirim yoluyla insana bulaşır.Mesela on iki parmak bağırsağında çoğalan parazit,yağda eriyen vitaminlerin emilmesini önler.Genelde çocuklarda görülür.Bulantı,kusma,ishal,kilo kaybı ve baş ağrısına neden olur.
  • Diğer bir çeşidi de ağız temizliğine önem vermeyen kimselerde ağız boşluğunda hastalık yapmadan yaşar.
  • Bakteri ve ölü hücrelerle beslenir.
  • Trichomonas Vaginalis isminden de anlaşıldığı üzere,insandan insana cinsel ilişkiyle bulaşır.Vajina,üretra ve prostata yerleşir.
  • İltahabik reaksiyonlara sebebiyet verir.
  • Tatarcık sinekleri ayrıca bir başka paraziti daha insana bulaştırılan bir diğer çeşidi de "Karahumma"ya neden olur.Bu vakalarda ateş,gece terlemeleri,karın ağrıları,bağırsakta ülserler,bulantı ve kusma görülür.Dalak hızla büyür;lenf bezleri şişer;kansızlık artar;deri esmerleşir.Akut vakalarda birkaç haftada,kronik vakalarda 1-3 yılda ölüm gerçekleşir.
    Tatarcık sinekleri ayrıca bir başka paraziti daha insana bulaştırırlar."Şark ve Halep çıbanı" şeklinde Güneydoğu Anadolu bölge insanında görülür.
  • Trypanosoma adında bir cins vardır.Trypanosoma Gambiense adıyla bilinen kamçılı,çeçe sinekleri tarafından insana bulaştırılır.İnsanda Gambiya uyku hastalığına neden olur.Çeçe sineğinin sokmasıyla,hastalık ilerledikçe;baş,sırt,karın ve eklemelerde ağrı hali olur.Boyun arkası,çene altı ve kasıklardaki lenf bezleri şişer.
  • Son dönemlerinde merkezi beyin iltihaplanmalarıyla beraber,devamlı uyku hali ve Trypanosoma ölümle sonuçlanır.

BİR HÜCRELİ ALGLER

  • Gerçek kök, gövde,yaprak bulunmaz.
  • Çok hücrelidirler.
  • Fotosentez yaparlar.
  • Hepsinde klorofil ve çeper bulunur.
  • Sularda yaşarlar.
  • Çoğu kamçılıdır.
  • Serbest hareket ederler.
  • Eşeyli ve eşeysiz olarak ürerler.


YEŞİL ALGLER:

  • Yeşil alg hücresinde çekirdek zarı ile çevrili belirli bir çekirdek vardır.
  • Kloroplastları içinde klorofil a,klorofil b, karoten ve ksantofil gibi pigmentler yerleştirilmiştir.
  • Besin nişasta halinde depo edilir ve selüloz çeperleri vardır.
  • Yeşil alglerin bazı türleri hareketsiz olmakla birlikte,çoğunda kamçı bulunur.
  • Üreme, hücre bölünmesi ya da sporla yani eşeysiz olabildiği gibi, gametlerin birleşmesi halinde yani eşeyli olabilirler.
  • Yeşil alglerin bir kaç türü karasal olup ağaçların, kayaların ve binaların gölgeli ve nemli taraflarında yaşarlar.Bazı türleri kar ve buz üzerinde yaşamaya adapte olmuşlardır ki bu türle klorofilden başka bir de kırmızı lekeler meydana getirirler.


SARI-KAHVERENGİ ALGLER:

  • Besinlerini nişasta olarak değil, daha çok, polisakkarit , lökozin ve yağ olarak depo ederler.
  • Bunlar, fotosentez yapan oldukça önemli organizmalardır.
  • Dünyamızda sentezlenen bütün organik maddelerin yaklaşık 3/4'ü diatomer ve dinoflagellatlar tarafından gerçekleştirilmektedir.

CIVIK MANTARLAR

  • Yeşil olmayan bitkilerin üç büyük grubunu oluşturan bakteriler, cıvık mantarlar ve gerçek mantarlar klorofil eksikliği nedeni ile heterotrofik beslenme yapmak zorunda olması dışında çok az ortak özelliğe sahiptirler.
  • Cıvık mantarlar çürümekte olan yaprak ve kerestelerin sümüksü kütlesi üzerinde bulunan çok ilginç organizmalardır.
  • Amiplerde olduğu gibi yalancı ayak şeklindeki uzantılarla hareket ederler.
  • Belirgin şekilleri olmayıp, çok çekirdeklidirler.
  • Hücre duvarları yoktur.
  • Islak ve nemli yerlerde , ağaç gövdelerinde yaşarlar.
  • Koloni oluşturarak, geniş alana yayılırlar.
  • Çoğu saprofit, bazıları parazittir.
  • Saplı sporlarla ürerler.

PARAMESYUM




Beslenme - Sindirim - Taşıma:
Heterotrof bir canlı olduğundan ihtiyacı olan organik maddeleri dış ortamdan alır. Besinler, etrafı siller ile örtülü HÜCRE AĞZINDAN alınır. HÜCRE YUTAĞINA itilir. Sitoplazmaya ulaştırıldığında çevresinde bir koful oluşur. Buna BESİN KOFUL denir. Besin kofulu sitoplazma içinde dolaştırılarak besinler sindirilir. Sitoplazmada sentezlenen sindirim enzimlerinin besin kofulları içine geçerek protein, yağ ve karbonhidratlar gibi besinleri yapı birimleri olan amino asit, gliserin, yağ asitleri, glikoz gibi maddelere ayrıştırmasına SİNDİRİM denir. Besinlerin hücre içine alındıktan sonra sindirilmesine ise HÜCRE İÇİ SİNDİRİM adı verilir. Hücre içi sindirim sonucu oluşan bileşikler sindirim kofulunun sitoplazmadaki sürekli hareketi sonucu sitoplazmaya yayılır. Sitoplazma hareketleri ile her tarafa dağılması sağlanır. Sindirim kofulu içinde kalan artıklar hücre anüsü yardımıyla dışarı atılır. Koful bu olaydan sonra dağılır.

Özümleme - Solunum - Boşaltım:

Sindirim sonucu oluşan ve sitoplazmaya karışan ürünlerin hücrenin kendi yapı maddelerinin sentezinde kullanılmasına özümleme denir. Özümleme sonucu organizma kendi yapısına uygun proteinler, yağlar, nükleik asitler, karbonhidratlar elde edilir. Suda çözünmüş olarak bulunan oksijen difüzyon ile sitoplazmaya geçer. Sitoplazma içinde glikoz, amino asitler gibi küçük moleküller enzimlerinde yardımıyla oksijenli ortamda parçalanarak CO2 , su gibi maddelere ayrışır. Bu esnada açığa çıkan enerji ile ATP sentezlenir. Bu olaya hücre solunumu adı verilir. Solunum sonucu oluşan ATP enerji gerektiren olaylarda kullanılır. Hücrede geçen biyokimyasal olaylar sonucu oluşan CO2, H2O, NH3 gibi artık ürünlerin dışarı atılmasına boşaltım denir. CO2 ve NH3 paramesyumda difüzyon ile hücre zarından dışarı atılır. Su ise kontraktil koful adı verilen özel bir organel ile dışarı atılır. Ancak bu olay ATP harcanarak başarılır. Bütün canlılar ve hücreler hücre için madde konsantrasyonunu belirli sıvılar içinde tutarak canlılıklarını sürdürür. Bu olaya Homeostazi denir. Söz gelişi paramesyumda su difüzyonla hücreye girer. Hücredeki su yüzdesi belli bir düzeyin üzerine çıkar. Kontraktil kofullar suyun fazlasını devamlı dışarı pompalar. Böylece iç şartlardan biri olan su konsantrasyonu devamlı değişmez tutulur.

SİLLİLER(CİLLİATA)

  • Hareketini ve besin teminini sillerle yaparlar.
  • Tatlı su ve denizlerde yaşarlar.
  • Fazla suyu dışarı atan özel boşaltım organeli olan kontraktil kofulu vardır.
  • Hetetrof olarak beslenirler.
  • Besinler besin kofulu şeklinde yutaktan hücreye girer ve hücre içinde sindirilir.
  • Atıklar boşaltım açıklığından (Anüs) dışarı atılır.Boşaltım ürünü olarak amonyak,karbondioksit hücre zarından; su ise kontraktil kofullarla atılır.
  • Dış yüzeylerine pelikula denilir.Pelikula, hücrenin şeklinin korunmasını sağlar.Pelikulada sil veya kirpik denilen uzantılar bulunur.Bunlar hareketi sağlar.Pelikulanın iç kısmında yakıcı siller olan trikasistler, avı uyuşturarak kolayca yakalanmasını sağlar.Savunmada görev alırlar.
  • Eşeysiz enine bölünerek çoğalırlar.Eşeyli olarak konjugasyonla çoğalırlar.
    Büyük çekirdek, eşeysiz üreme ve metabolizma olaylarını kontrol eder.Küçük çekirdek eşeyli üremede rol alır.

SPORLULAR(Sporozoa)

  • İnsanlarda ve hayvanlarda parazit olarak yaşarlar.
  • Hareket için özel organelleri yoktur.
  • Eşeyli ve eşeysiz çoğalabilirler.
  • En iyi bilinen örneği insanda sıtma hastalığına sebep olan sıtma plazmodyumudur.
  • Bir göl suyu içinde bir hücreli olan diyatomeler, koloni halinde yaşayan volvoks ve pandorina ile spirojirler su içinde yaşayan bitkilerdir.
  • Tek hücreli hayvanlarla çok hücreli hayvanlar arasında geçit teşkil eden yeşil su yosunları (Pandorina’lar) ve Volkoles’ler vardır.
  • Yeşil su yosunlarında 16 tek hücre bir araya gelip zarla çevrilmiştir; ama her hücre bağımsızdır. Aralarında iş bölümü yoktur.
  • Volkoleslerde ise on bine yakın hüre bir araya gelmiş; üreme, hareket ışığı alma görevleri ayrı ayrı hücre grupları tarafından yapılmıştır. Bir bakıma Volkoles çok hücrelilerin en basitidir.
  • Sıtma plazmodyumu ‘anofel’ denilen sivrisineklerin tükürük bezinde yaşar. Sivrisineğin insanın kanını emmesiyle insana bulaşır. İnsanda ‘sıtma hastalığı’ yapar.
  • Sıtma hastalığı ‘kinin’ denilen ilaçla tedavi edilir.
  • Örnekler:

    *Eimeria avium: Tavuk bağırsaklarında parazit olarak yaşar. İshale neden olur.
    *Plasmodium vivax: İnsanlarda Tertiana denilen sıtmaya neden olur.
    *Nosema bombycis: İpek böceği tırtıllarının organlarında parazittir.
    *Sarcocystis mischerina: Domuzların bazen de diğer memeli hayvanların ve insanların kas hücreleri arasında yaşar.
    *Plasmodiummalaria: İnsanlarda Guartana denilen sıtmaya neden olur.
    *Plasmodium falciparum: İnsanlarda Tropik sıtma hastalığına neden olur.
    *Nosema apis: Arıların bağırsak epiteli içinde hücre içi parazittir. İshale neden olur.